20 Kasım 2008 Perşembe

BİZİK...! Nasıl Başladı?

Bunu anlatabilmem için önce Sezcan'la (Anavarza) olan arkadaşlığımdan biraz bahsetmem gerekiyor. Sezcan'la ortaokul ve liseyi beraber okuduk İzmir'de. Hani herkesin hayatında bütün arkadaşlarından ayrı, çok ayrı bir yerlerde bir arkadaşı vardır. İşte benim için bu Sezcan'dır. Hayata birlikte baktık onunla. Aynı sıralarda Ahmet Kaya, Grup Yorum dinleyerek "ulan şu sözlere bak, burada şunu demek istiyor" diyerek solculuğu öğrendik bir walkman kulaklığından. Zaman geçti, birlikte gülüp birlikte ağladıkça, hayata birlikte "hassiktir ulan" çekip, "bir yandan seviyoruk ulan" dedikçe bizi birbirimize bağlayanın bir walkman kulaklığından fazlası olduğunu da anlamış olduk. Hayatlarımızı bir şekilde bir yapmıştık, farklı yerlere sürüklensek de, bir gözden bakmaya devam ettik. İşte Bizik...! budur. Bizim "bir" oluşumuzu anlatır aslında.

- Bizim tribünün belgeselini yapsana lan!
- Harbi mi? Yaparım lan, güzel olur?
- İyi.
- Oğlum bak ben bir şeyi yaparım dediysem yaparım yalnız. Uğraşacağım bu işle, birçok işi sallıyorum.
- Tamam abi.
- Ne zaman başlarız?
- Ne zaman??? Mart'ta Adanaspor'la maçımız var. O maça gelirsin. Baya da malzeme çıkar oradan.
- Mart'ta! İyi! Olur herhalde. Sınavlarım da başlamamış olur hem.


İşte böyle. Biz, Bizik...!

1 yorum: